Faiz oranları, ekonominin anında her kesimini etkileyen olabildiğince mühim bir ekonomik parametredir. Bu parametre hem tüketicileri hem işletmeleri hem de bir tüm olarak ekonomiyi çoğu yönden etkilemektedir.
Tüketiciler, faiz oranlarının etkisini bilhassa kredi kullanma ve konut satın alma hallerinde hisseder. İşletmeler söz hususu olduğunda da faiz oranları envanteri finanse etmek ya da yeni yatırımlar yapma hususu ile ilgiliki kritik kararlarda etkili olur.
Peki, faiz oranlarının düşmesi ya da yükselmesi ekonomiyi nasıl etkiliyor? Faiz oranlarının ekonomiye etkisi hususu ile ilgili bilmeniz gerekenler.
Faiz Oranı Belirleyicileri
Faiz oranları, detaylı pazar güçlerinden büyülenen para arz ve talebine göre belirleniyor. Bunlardan en mühimsini, bankaların paraya gereksinim duyduklarında ödedikleri oranları aktif olarak yöneten Merkez Bankası’nın siyaset eylemleri oluşturuyor.
Rezervleri dilenen seviyenin altına düşen anında her banka amacıyla borç alabilmek kaçınılmazdır. Bankalar gereksinim duydukları vakit borç alabilirler ve Merkez Bankası, bu borçlar amacıyla faiz oranlarını belirler. Faiz oranları yükseldiğinde, bankalar da şunları müşterilerine yansıtır.
Faiz oranlarının düşmesi ya da yükselmesi çok anlık bir tesire sahip değildir. Söz gelimi, bu etkinin ekonominin tümünde hissedilmesi 18 ya da 20 aya kadar sürebilmektedir.
Yükselen Faiz Oranları
Artan faiz oranları borçlanma maliyetini artırır, haluyla bu da borçlanma sayısını azaltır. Faiz oranlarının yükselmesi kredileri etkiler. Örneğin, kredi kullanarak konut alabilmek isteyenler borçlanmayı daha pahalı bulur.
İnsanlar, tasarruflarından daha yüksek getiri elde edebildiklerini gördükçe, ülke genelinde tasarruf oranlarının yükselmesi beklenebilir. Zira iş kurmak ya da ev satın alabilmek isteyen insanlar, parayı bankalara koyup vadeli hesabın getirisi ile emeksiz ve risksiz getiri ile geçinme yolunu tercih edebilirler.
Benzer şekilde, işletmeler de borçlanmayı pahalı bulur; borçlarını ödeyebilmek amacıyla yatırımlarını kısabilir ya da yeni yatırımlar yapma hususu ile ilgili daha çekimser olabilirler. Bu hal ticari satışlara zarar verebilir; üretim azalabilir, istihdam problemleri vuku bulabilir ve tüm şunlar sonucunda ekonominin yavaşlamasına namacıyla olabilir. Bu amaçla faiz oranlarının ekonomideki rolü bir hayli mühimdir.
Düşen Faiz Oranları
Faiz oranları düştüğünde, insanlar tasarruf gerçekleştirmek amacıyla daha az çaba harcarlar, öyle ki rastgele bir özendirici yoktur. Çünkü borçlanma daha hesaplı duruma gelir. Sonuç olarak hem tüketicilerin hem de işletmelerin borçlarını artırması beklenebilir.
Tüketicilerin ve işletmelerin harcamalarının yükselmesi ile birlikte, yerel ekonomi amacıyla daha düşük faiz oranları meydana çıkar. Düşük faiz oranları, aylık kredi ödemelerini düşüren düşük faiz oranlarını yanında getirir. Bu, yerel ekonomik büyüme amacıyla kritik olan konut sektörünü harekete geçirir. Ekonomi zayıfsa ya da resesyon mevcutsa, Merkez Bankası’nın büyümeyi teşvik etmek amacıyla faiz oranlarını düşürme yoluna gitmesi beklenebilir.